83: Cihad
Hamd âlemlerin rabbi olan Allah’a, salât ve selam efendimiz Rasûlullah’a, ehli beytine, ashabına ve yolunu takip eden mü’minlere olsun.
Rabbim sana ikram etsin, sıratı müstakimde ayaklarını sabit kılsın, mücahitlerden eylesin, hayatını şehadetle tamamlasın.
Değerli kardeşim, malumundur ki, bugün küfür âlemi dışarıdan Yahudiler, Hristiyanlar, Budistler ve içeriden laikler, demokratlar, komünistler, mürtedler ve münafıklar İslam nurunu söndürmek, Müslümanları dinlerinden tecrit etmek, toprak ve zenginliklerini sömürmek için gece gündüz çalışmakta, askeri, ekonomik, kültürel, siyasi ve ahlaki olarak amansız bir savaşa girmişlerdir.
Küfrün bu saldırılarını durdurmak, Müslümanların din, namus, mal ve topraklarını korumak için cihad etmemiz imkan dahilinde her birimize farzı ayndır. Bu konuda taksiratta bulunan Müslümanlar Allah katında mesul ve günahkardırlar.
Mesela hilafeti kurmak, egemenliği sözde milletten ama gerçekte tağutların elinden alıp Allah’a vermek, hayatımızın her alanına şeriat ahkamını hakim kılmak, Müslümanların işgal edilmiş topraklarını küfrün elinden almak ve esir Müslümanları kurtarmak herbirimizin boynunda borçtur. Bu konuda cihad etmemiz farzdır. Cihad etmiyorsak onun için maddi ve manevi hazırlık içinde olmamız farzdır.
Cihad sadece kıtal yani savaş değildir. Cihad daha genel bir tabirdir. Savaş onun en önemli şubesidir.
Cihad: Allah’a itaat ve ibadet ederken imkan, güç ve kuvvetimizi Onun yolunda harcamamız anlamına gelir.
Cihad beş türlüdür:
1.Nefisle yapılan cihad: Nefsi haramlardan korumak, itaat etmek, kötü sıfatlardan arındırmak ve güzel hasletlerle donatmak bu kısma girer. Nefsiyle cihad edemeyen düşman karşısında uzun süre cihad edemez.
2.Şeytana karşı cihad etmek: Şeytana itaat etmemek, vesveselerine kapılmamak, çizdiği yolda yürümemek ve adımlarını takip etmemekle olur. O Allah’ın düşmanıdır. Onu düşman edinip ona karşı savaşmamız gerekir.
3.Müslümanlardan günahkar olanlara karşı cihad: Onlarla ilgilenmek, haramlardan sakındırmak, onlara marufu emredip münkerlerden sakındırmak, itaat konusunda ellerinden tutup yardımcı olmak gibi…
4.Münafıklarla cihad etmek: Onlardan sakınmak, Müslümanları onların tehlike ve şerlerinden sakındırmak. Sırlarını açığa çıkarmak. İftira ve şüphelerini reddetmekle olur. Allah-u Teâlâ şöyle buyurur: “Ey Nebi! Kâfir ve münafıklara karşı savaş. Ve onlara sert davran!.” (Tahrim, 9)
5.Kâfirlere karşı cihad: Yeryüzünde din ve en üstün söz Allah’ın sözü olana, Kâfirlerin saldırılarını kesip onları şeriata boyun eğdirene, küfür şirk ve fesadlarını yok edene kadar onlarla savaşmak ve mücadele etmektir. Savaşın fiili olarak yapılamayan yerlerde onun için maddi ve manevi hazırlığı yapmak cihattan sayılır.
Bu anlatılan fırkalarla malla, dille, elle, kalemle ve her türlü imkanlarla cihad edilir.
Cihadın savaşmaktan daha geniş anlam içerdiğini naslardan öğreniyoruz. Mesela Allah-u Teâlâ, Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’e Kâfirlere karşı büyük cihad ile cihad etmesini emrediyor: “Onlara karşı büyük cihad ile cihad et!” (Furkan, 52) buyururken bu büyük cihadın, Abdullah Bin Abbas (radiyallahu anh) tefsir ettiği gibi Kuran ile hüccet getirmesi ve batıllarını çürütüp hakkı haykırması kastedilmiştir.
Mesela bir hadiste efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurur: “Zalim sultanın yanında hakkı söylemek cihadın en büyüklerindendir.” (Tirmizi)
Adamın biri Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’e gelir ve cihad edeyim mi? diye sorar. Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem),“Senin anan baban var mı?” diye sorar. Adam: “Evet” deyince, “Git ikisinin yanında cihad et” (Onlara hizmet edip iyilikte bulun) buyurur. (Buhari ve Müslim)
İşte cihadın bu kısımlarında her bir Müslüman elinden ne geliyorsa, neyi takdim edip yapabiliyorsa yapması vaciptir. Yapmadığı oranda mesuliyeti ve günahı vardır. Rabbim cümlemize hakkıyla cihad etmeyi nasip ve müyesser kılsın. –Amin-
Allah’a hamd ve Rasûlü Muhammed’e salât ve selam olsun. Davamızın sonu âlemlerin Rabbi olan Allah'a hamd etmektir.