Şam Cihadının Şiddetinden Söz Ediyor Olabilecek Rivayetler
Şeyh Allâme Ebu Katâde el-Filistînî (hafizahullah):
“Ehli Sünnet’in bu günden sonra rahatlığı unutması gerekir. Seferberlik yapılmalıdır; kuşkusuz bu savaş daha fazla şiddetlenecektir. Bundan başkasının olacağını zanneden, kuruntular içerisindedir. Küfür tehlikeyi hissetmeye başladı.” (Tercüme: Muhammed Atta)
بسم الله الرحمن الرحيم، الحمد لله رب العالمين، والصلاة والسلام على رسولنا محمد وعلى آله وصحبه أجمعين
- İbn Asâkir (rahimehullah, vefat tarihi: hicrî: 571) “Târîhu Dimeşk” isimli eserinde:
باب بيان أن الإيمان يكون بالشام عند وقوع الفتن وكون الملاحم العظام
“Fitneler vuku bulduğu ve büyük savaşlar olduğunda imanın Şam’da olacağının beyan edilmesi babı” başlığı altında sahâbî Abdullah b. Havâle (radiyallahu anh)’ın şöyle dediğini rivayet etmiştir:
فخرتم يا أهل الشام أن قذف الله تعالى بالفتن عن أيمانكم وعن شمائلكم والذي نفس بن حوالة بيده ليقذفنكم الله تعالى بفتنة يخرج منها زيافكم
“Allah Teâlâ’nın fitneleri sağlarınızdan ve sollarınızdan atması ile iftihar edin ey Şam ehli! İbn Havâle’nin nefsi elinde olana yemin olsun ki, muhakkak ki Allah Teâlâ sizi öyle bir fitnenin içine atacak ki o fitneden sizin sahte olanlarınızı çıkaracak (bu fitne ile pisi temizden ayıracak. Bkz: Enfâl 37.)”
- Yine aynı başlık altında, yukarıdaki rivayetten iki sonraki rivayette, önceden yahudi alimlerinden olup Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)’in vefatından sonra müslüman olan ve bu sebeple tâbiîn’in büyüklerinden sayılan Ka’b el-Ahbâr (rahimehullah)’ın şöyle dediği geçmektedir:
لن تزال الفتنة مراما بها ما لم تبد من قبل الشام
“Fitne, Şam tarafından belirmediği sürece (zorlanılmadan) atılmaya (def edilmeye) devam edecektir.” (Bunu “el-Fiten”inde Nuaym b. Hammâd da rivayet etmiştir.)
- Nuaym b. Hammâd’ın (rahimehullah, vefat tarihi: hicrî 228) “El-Fiten” adlı kitabında İbn Mes’ûd (radiyallahu anh)’ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:
كل فتنة شوى حتى تكون بالشام فإذا كانت بالشام فهي الصيلم وهي المظلمة
“Her fitne basittir/pek önemli değildir, ta ki Şam’da oluncaya kadar. Şam’da olduğu zaman işte o (fitne) kılıçtır/felakettir, o kapkaranlıktır.”
- Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’in vefatından sonra müslüman olmuş, tâbiîn’in büyüklerinden Ebu’l-Âliye (rahimehullah)’ın şöyle dediği nakledilmiştir:
أيها الناس لا تعدوا الفتن شيئا حتى تأتي من قبل الشام وهي العمياء
“Ey insanlar! Fitneleri bir şey saymayın, ta ki Şam tarafından gelinceye kadar. O (Şam’daki fitne) kör’dür.” (Nuaym b. Hammâd; el-Fiten)
- Ka’b el-Ahbâr’ın şöyle dediği rivayet olunmuştur:
ليوشكن العراق يعرك عرك الأديم ويشق الشام شق الشعر وتفت مصر فت البعرة فعندها ينزل الأمر
"Muhakkak ki Irak’ın, derinin ovalandığı gibi ovalanması, Şam’ın, kılın yarıldığı gibi yarılması ve Mısır’ın, devenin parçalaması gibi parçalanması/deşilmesi yakındır. Bunlar olduğu vakit (bu şiddetli fitnelerden sonra) (Allah’ın) emr (i/yardımı) iner.”
Ve’l-hamdu lillâhi Rabbi’l-âlemîn.