30: Arkadaşım Namazı Terk Etti Hükmü Nedir?
Ve aleykumusselam ve rahmetullah. Hamd Allah’a mahsustur.
Muhterem bacım durum anlattığınız gibiyse arkadaşınız dinden çıkmış ve mürted olmuştur. Zira namazın terki sahih kavle göre büyük küfürdür. Tafsilat için buraya bakabilirsiniz:
Evet, Müslüman eşiyle de nikâhı düşmüştür. Arkadaşınız hemen tövbe edip, namazlarını kılmakta daim olmalıdır. Namazı terk ettiği dönemde kılmadığı namazları kaybetmiştir. Sahih kavle göre kazası da yoktur. Lakin nafile namazları çoğaltarak kaybetmiş olduğu farz namazları telafi etmeye çalışmalıdır. Çünkü İmam Ebu Davud (rahimehullah)’ın Ebu Hureyre (radıyallahu anhu)’dan tahriç ettiği hadiste Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Kulun kıyamet günü ilk hesaba çekileceği farz namazlardır. Eğer bunlar tam değilse “bakın onun nafile namazları var mı?” denilir. Nafile namazları varsa farz namazları bunlarla tamamlanır. Sonra bütün farz amellerle böyle yapılır.”
Nikâha gelince arkadaşınızın irtidadı sebebiyle fesh olmuştur. Bunun için tövbeden sonra yeni bir nikâh akdi yapmaları gereklidir.
Namazın terkiyle beraber işlediği başka salih amellere gelince bunlar da hepsi batıl ve boştur. Zira amelin sıhhati için ilk şart İslam vasfıdır. İslam vasfını ise namazı terk etmesiyle kaybetmiştir.
Durum arkadaşınız Hanefi veya Şafii veya Maliki olsa da böyle olur. Zira bize göre namazın terki küfürdür ve namazı şeran muteber bir engel olmadan terk eden kâfirdir.
Ama siz zaten arkadaşınız için selefi, peçeli ve şuurlu bir Müslüman olarak bahsediyorsunuz. Böyle bir kişinin kendi iradesiyle namazı terk etmesi mümkün olmaması lazımdır. Dolayısıyla kendisine Kur’an ve Sünnet’e uygun bir bilirkişi tarafından okunmasını tavsiye ederim. Belki kendisine bir cin musallat olmuş ve onu namazdan engelliyor olabilir. Durum böyle ise şayet arkadaşınız namazı terk etmesinden ötürü dinden çıkmış olmaz, zira kendi iradesiyle namazı terk etmiş değildir.
Rabbim arkadaşınızı hidayet etsin ve sonra itaatte sabit kılsın. Amin!