432: Sarhoşken Küfür Sözü Söylemek
Ve aleykumusselam ve rahmetullah. Hamd Allah’a mahsustur.
Alkol içmek büyük haramlardandır. Suale konu olan Müslüman tövbe edip acilen alkol içmeyi terk etmelidir. Alkolün haramlığını bilip itiraf etmesi onu mazeretli kılmaz. Bilakis masiyet olduğunu bilmesi ve ikrar etmesi onu masiyette ısrarcı yapar ki bundan ötürü Allah (azze ve celle)’nin gazabından korkmalıdır.
Sualine gelince, bu durumda iki hal vardır.
Birinci hal: Sarhoş, ama aklı tam gitmemiş. Ne söylediğini biliyor ve kast ederek söylüyor. Böylesi konuştuğu küfür sözüyle kâfir olur. Çünkü kasıtlı söylemiştir ve dolayısıyla söylediğinden mükelleftir.
İkinci hal: Alkol aklını tam örtmüş, söylediklerini kast ederek söylemiyor ve ne dediğinin farkında değil. Böylesi sahih kavle göre konuştuğu küfür sözüyle kâfir olmaz. Çünkü söylediğini kasıtlı söylememiştir. Ve kasıtsızlık şeran muteber olan manilerdendir.
İmam et-Tirmizi (rahimehullah)’ın ihraç ettiği ve “bu hadis hasen garib sahihtir” dediği hadiste Ali (radıyallahu anhu) şöyle diyor:
صَنَعَ لَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ عَوْفٍ طَعَامًا فَدَعَانَا وَسَقَانَا مِنَ الْخَمْرِ فَأَخَذَتِ الْخَمْرُ مِنَّا وَحَضَرَتِ الصَّلاَةُ فَقَدَّمُونِى فَقَرَأْتُ قُلْ يَا أَيُّهَا الْكَافِرُونَ لاَ أَعْبُدُ مَا تَعْبُدُونَ وَنَحْنُ نَعْبُدُ مَا تَعْبُدُونَ. قَالَ فَأَنْزَلَ اللَّهُ تَعَالَى (يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لاَ تَقْرَبُوا الصَّلاَةَ وَأَنْتُمْ سُكَارَى حَتَّى تَعْلَمُوا مَا تَقُولُونَ)
“(Bir gün) Abdurrahman bin Avf yemek hazırlatıp bizi davet etti. Bize yemekler yedirdi ve şaraplar içirdi. Şaraplar bizden (aklımızı) aldı (yani sarhoş olduk). Hal böyleyken namaz vakti girdi ve beni namazı kıldırmam için öne geçirdiler. Ben de (el-Kâfirun suresini) “De ki: Ey Kâfirler! Ben sizin ibadet ettiklerinize ibadet etmem. Ve biz sizin ibadet ettiklerinize ibadet ederiz” şeklinde okudum. Bunun üzerine “Ey iman edenler! Sarhoşken ne söylediğinizi bilinceye kadar namaza yaklaşmayın” ayeti nazil oldu."
Ve İmam el-Buhari (rahimehullah)’ın ihraç ettiği uzun hadiste Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) amcası Hamza (radıyallahu anhu)’yu yaptığı bir kötü işten ötürü kınamaya başlayınca sarhoş olan Hamza (radıyallahu anhu) Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem)’e ve yanında olanlara şöyle demiştir:
هَلْ أَنْتُمْ إِلَّا عَبِيدٌ لِأَبِي
“Siz babam Abdulmuttalib’in ancak köleleri değil misiniz?!”
Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) onun kendinde olmadığını anlayınca daha kötü şeyler olmaması için geri geriye çekildi ve yanındakilerle beraber oradan ayrıldı.
İki olayda da söylenilenler aslında küfürdür. Ancak söyleyenler sarhoş oldukları için, ki bu hâdiseler henüz içki haram kılınmadan evvel vaki olmuştur, Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) söz sahiplerini mazeretli kabul etmiştir ve söylediklerini kast etmedikleri için söylenen sözleri sahiplerine nispet etmemiştir. Tabii henüz içki haram kılınmış olmadığından dolayı Ali ve Hamza (radıyallahu anhuma) haram işlemiş değillerdi de. Ama içkinin haramlığı nazil olduktan sonra içki içen ve küfür sözü söyleyen söylediğini kast etmediği için küfre nispet edilmese de işlemiş olduğu haramdan dolayı da mazeretli değildir. Çünkü sarhoşluğu tekfirine manidir lakin günahkâr olmasına değil.
Ancak kişi sarhoş olduğu zaman küfür sözü söyleyeceğini biliyorsa ve buna rağmen içki içer, sarhoş olur ve küfür söylerse o zaman kendisine sahih kasıt sahibi gibi hüküm verilir ve söylediği küfür sözü sebebiyle kâfir olur. Çünkü aklı yerindeyken sarhoş olduğu zaman küfür konuşacağını bilmesi ve buna rağmen içki içmesi onu o küfür sözünü kast eden yapar. Allah’u A’lem.