42: Avukat Tutmak Caiz Midir?
Aleykum selam ve rahmetullahi ve berekatuhû. Hamd âlemlerin rabbi olan Allah’a, salât ve selam efendimiz Rasûlullah’a, ehli beytine, ashabına ve yolunu takip eden mü’minlere olsun.
Muhterem kardeşim şu an İslam’ın ülkemizde hâkim olmadığı bir dönemde yaşamamaktayız. Hukuki alan İslam’dan uzak küfür kanunlarıyla doldurulmuş bulunmaktadır. Gerek mahkemelerdeki kanunlar ve gerekse davalara bakarken avukatların müracaat ettikleri kanunlar manzumesi gayri islami’dir.
Bizler, tağut’u ve kanunlarını kabullenmemekle, red etmekle ve inkâr etmekle emrolunmuşuz.
Öncelikli olarak tavsiyem alman gereken alacaklarını İslam’ın izin verdiği bütün yöntem çeşitleriyle almandır. Güç ve kuvvet sahiplerinden, yaptırıcı güce sahip olanlardan dinimizden taviz vermeden yardım talebinde bulunmanda bir sakınca yoktur. Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Mekke’de müşrikler tarafından mazlumun hakkını müdafaa etme gayesiyle kurulan “Hilful Fudul” antlaşmasına katılmış ve İslam geldikten sonra “böyle bir antlaşmaya bir daha davet edilirsem yine icabet ederdim” buyurmuştur.
Eğer alacağını meşru yöntemlerle alamazsan ve ancak avukat tutarak ve mahkemede dava açarak alabilir miyim? Diye kastediyorsan cevabım: Mahkemeye gidip dava açman ve bunun için avukat tutman caiz değildir. Çünkü bizler tağutları kabullenmemekle ve onlara muhakeme olmamakla emrolunmuşuz.
Allah-u Teâlâ şöyle buyurmaktadır:
“Sana indirilene ve senden önce indirilenlere inandıklarını ileri sürenleri görmedin mi? Tâğut'a inanmamaları kendilerine emrolunduğu halde, Tâğut'un önünde muhakemeleşmek istiyorlar. Halbuki şeytan onları büsbütün saptırmak istiyor.” (Nisa, 60)
Eğer mesele mahkemelere müracaat etmeden sadece avukat tutma, onunla alacağını tahsil etme meselesiyle İslam’a aykırı davranmadığı sürece avukattan faydalanabilirsin. Allah-u Teâlâ en doğru olanı bilendir.
Allah’a hamd ve Rasûlü Muhammed’e salât ve selam olsun. Davamızın sonu âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd etmektir.