SORU
Selamun aleykum hocam, Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatıyor: "Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) buyurdular ki: "Beni İsrail'de birbirine zıt maksad güden iki kişi vardı: Biri günahkardı diğeri de ibadette gayret gösteriyordu. Abid olan diğerine günah işlerken rastlardı da: "Vazgeç!" derdi. Bir gün, yine onu günah üzerinde yakaladı. Yine, "vazgeç" dedi. Öbürü: "Beni Allah'la başbaşa bırak. Sen benim başıma müfettiş misin?" dedi. Öbürü: "Vallahi Allah seni mağfiret etmez. Veya: "Allah seni cennetine koymaz!" dedi. Bunun üzerine Allah ikisinin de ruhlarını kabzetti. Bunlar Allah’ın huzurunda bir araya geldiler. Allah-u Teâlâ ibadette gayret edene: "Sen benim elimdekine kadir misin?" dedi. Günahkara da dönerek: "Git, rahmetimle cennete gir!" buyurdu. Diğeri için de: "Bunu ateşe götürün!" emretti." Ebu Hureyre (radiyallahu anh) der ki: "(Adamcağız Allah'ın gadabına dokunan münasebetsiz) bir kelime konuştu, bu kelime dünyasını da, ahiretini de heba etti." (Ebu Davud, Edeb 51, 4901) Bir sorumuz olacak bir kişi kâfir veya müşriktir, o haliyle ölür, açık ve net şekilde diyelim kâfir-müşrik olarak öldü, bu kişi için cehennemliktir demek doğru mudur? Yoksa kişi kâfir veya müşrikti ama! bu adamın cehennemlik olup olmadığını Allah (azze ve celle) bilir demek mi doğru? İki tane tekfir hakkında videonuz var, Musa Hoca’nın da olduğu biri iki saatten fazla biride 36. dakika bunlarda geçiyor mu? Yukarıda yazdığım hadis, kâfir veya müşrik bir kişiye Cehennemliktir demekten bizi men eder mi?
CEVAP
Aleykum selam ve rahmetullahi ve berekatuhû. Hamd âlemlerin rabbi olan Allah’a, salât ve selam efendimiz Rasûlullah’a, ehli beytine, ashabına ve yolunu takip eden mü’minlere olsun.
Öncelikle insanları ikiye ayırmamız lazım. Asli kâfirler yani İslam dinini din edinmemiş kimseler. Bunlara İslam ulaştığı halde iman etmeden ölmüşlerse onlara cehennemlik diyebiliriz. Ulaşmamışsa dünyada kâfir deriz ama ahirette imtihan edilecekler.
Müslüman olup irtidat etmişse ve bu hal üzere ölmüşse buna da cehennemlik diyebiliriz.
Müslüman olup cahilce şirk ameli işliyorsa ve bu hal üzere ölürse ahiretteki durumunu Allah-u Teâlâ’ya havale ederiz. Belki Allah-u Teâlâ onu ahirette imtihan edecek belki de azap edecek Allah-u A’lem.
Yukarıdaki zikrettiğin hadisin anlamı şudur: Kişi cahilce Allah-u Teâlâ adına konuşmamalı, cennete kimin ve cehenneme kimin gireceğini aklına göre belirlememeli, haddini bilip kibirlenmemeli ve amelini çok görüp kendini garantili olarak cennetlik görmemelidir. Allah-u A’lem. Tekfirle ilgili ses kaydında bu konu işlenmemiştir.
Allah’a hamd ve Rasûlü Muhammed’e salât ve selam olsun. Davamızın sonu âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd etmektir.