313: Şehitlerin Resmini Profil Resmi Yapmak
Aleykum selam ve rahmetullahi ve berekatuhû. Hamd âlemlerin rabbi olan Allah’a, salât ve selam efendimiz Rasûlullah’a, ehli beytine, ashabına ve yolunu takip eden mü’minlere olsun.
Allah yolunda şehadet muhakkak ki kazançların en büyüklerindendir. Ne mutlu Allah yolunda fakir canını zengin Rabbine sunabilenlere, ne mutlu rahim ve vedud olan Rabbine kavuşabilenlere.
İmam Hâkim (rahimehullah)’ın tahriç ettiği hadiste Abdullah bin Amr bin As (radıyallahu anhu) şöyle der:
عبد الله بن عمرو بن العاص رضي الله عنه يقول: أن الله تعالى يدعو يوم القيامة الجنة فتأتي بزخرفها و ريها فيقول : أين عبادي الذين قاتلوا في سبيل الله و قتلوا في سبيلي و أوذوا في سبيلي و جاهدوا في سبيلي ادخلوا الجنة فيدخلونها بغير حساب و لا عذاب فتأتي الملائكة فيقولون : ربنا نحن نسبح لك الليل و النهار و نقدس لك من هؤلاء الذين آثرتهم علينا فيقول الرب تبارك و تعالى : هؤلاء الذين قاتلوا في سبيلي و أوذوا في سبيلي فتدخل عليهم الملائكة من كل باب سلام عليكم بما صبرتم فنعم عقبى الدار
“Kıyamet gününde Allah-u Teâlâ cenneti çağırır. Ziynetleri ve güzel kokusuyla geldiğinde Allah şöyle der: “Allah yolunda savaşan ve yolumda öldürülen ve yolumda eziyet edilen ve yolumda cihad eden kullarım nerede? Cennete girin.” Onlar ona hesapsız ve azap görmeden girerler. Bunun üzerine melekler gelir ve şöyle derler: “Rabbimiz, biz Seni bize tercih etmiş olduğun şunlardan gece ve gündüz tesbih ediyoruz ve takdis ediyoruz. Bunun üzerine Rabb (teberake ve teâlâ) şöyle der: “Bunlar Benim yolumda savaşan ve eziyet edilenlerdir.” Bunun üzerine melekler onların yanına bütün kapılardan girer ve “Sabrettiğinize karşılık selam sizlere, (dünya) yurdun(un) ne güzel sonucudur bu” derler.” İmam Hâkim (rahimehullah) “bu hadisin isnadı sahihtir” ve Zehebi de Telhis’inde “sahihtir” der.
Ve İmam Nesei (rahimehullah)’ın Enes bin Malik (radıyallahu anhu)’dan tahriç ettiği hadiste Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyuruyor:
عن انس بن مالك رضي الله عنه قال: قال رسول الله صلى الله عليه و سلم: يؤتى برجل من اهل الجنة فيقول يا ابن ادم كيف وجدت منزلك فيقول يا ابن آدم كيف وجدت منزلك فيقول أي رب خير منزل فيقول سل وتمن فيقول ما اسأل ولا اتمنى الا ان تردني الى الدنيا فاقتل في سبيلك عشر مرات لما يرى من فضل الشهادة
“Şehid olarak Cennete girenlerden biri Allah’ın huzuruna getirilir de Allah (azze ve celle) ona: “Ey Ademoğlu, yerini nasıl buldun?” diye sorar. O adam: “Ey Rabbim! Yerim yerlerin en hayırlısıdır” diye cevap verir. Bunun üzerine Allah (azze ve celle): “Benden ne istersen iste” buyurur. O kimse de (şehidliğin üstünlüğünü görüp bildiği için) “Beni tekrar dünyaya döndürmeni ve senin yolunda on kere öldürülmeyi isterim” der.” Hadisi İmam Hâkim de tahriç etmiştir ve “bu hadis Muslim’in şartlarına göre sahihtir” der. Zehebi de Telhis’inde “Muslim’in şartları üzeridir” der.
Ve İmam ibni Kesir (rahimehullah)’ın tefsirinde rivayet ettiği hadiste Ebu Hureyre (radıyallahu anhu) Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’in şöyle buyurduğunu aktarır:
عن أبي هريرة رضي الله عنه عن النبي صلى الله عليه وسلم قال: سألت جبريل عليه السلام عن هذه الآية: { وَنُفِخَ فِي الصُّورِ فَصَعِقَ مَنْ فِي السَّمَوَاتِ وَمَنْ فِي الأرْضِ إِلا مَنْ شَاءَ اللَّهُ } من الذين لم يشأ الله أن يصعقهم؟ قال: هم الشهداء، مقلدون أسيافهم حول عرشه، تتلقاهم ملائكة يوم القيامة إلى المحشر بنجائب من ياقوت نمارها ألين من الحرير، مد خطاها مد أبصار الرجال، يسيرون في الجنة يقولون عند طول النزهة: انطلقوا بنا إلى ربنا، عز وجل، لننظر كيف يقضي بين خلقه، يضحك إليهم إلهي، وإذا ضحك إلى عبد في موطن فلا حساب عليه.
“Cibril (aleyhisselam)’a “Sûr'a üfürülmüştür de, Allah'ın diledikleri hariç göklerde ve yerde kim varsa çarpılıp ölmüştür” ayetinde Allah’ın diledikleri kimlerdir? diye sordum.” Cibril dedi ki: “Onlar şehitlerdir, Allah onları Arş'ının çevresinde kılıçlarını kuşanmış olarak diriltir. Onlara melekler mahşerden, yakuttan cins binekler getirirler. O bineklerin yularları beyaz inci, semerleri altın, gemleri ince halis ipek ve atlastandır. (Semer) yastıkları ipekten daha yumuşaktır, adımlarını adamların gözünün gördüğü yere basarlar. Şehitler atlar üzerinde seyahat ederler, uzun geziden sonra, haydin gidelim, Allah yaratıkları arasında nasıl hükmediyor bakalım derler. Allah onlara güler. Allah bir kula bir yerde gülerse artık ona hesap yoktur.” İmam İbni Kesir (rahimehullah) “ravileri hepsi sıkadır. Yalnız İsmail bin Ayyaş’ın şeyhi hariç. O bilinmiyor” der.
Allah yolunda canını veren şehitlerin faziletini yazmaya bu fakirin kaleminin ömrü yetmez.
Ama değerli kardeşim, Müslüman daima teyakkuzda olmalı. İnsanlık tarihinde şirkin ilk ortaya çıkması salih kulların tazim edilmesi olduğunu unutmaması lazım.
Nuh sûresinde geçen “Dediler ki: "Sakın ilahlarınızı bırakmayın! Ne Vedd'i, ne Suva'ı ve ne de Yeğus'u, Yeûk'u ve Nesr'i” ayeti kerimenin tefsiri hakkında İbni Ebu Hatim (rahimehullah) Ebu Mutahher’in şöyle dediğini rivayet etmiştir: “Ebu Cafer ayakta namaz kıldığı bir sıra yanında Yezid ibni Mühelleb anıldı. Namazını bitirince “Siz Yezid ibni Mühelleb'den mi söz ediyordunuz?” dedi. “O, Allah'tan başkasına ibadet edilen ilk yerde öldürülmüştür” dedi. Sonra Vedd'i zikretti. Ve dedi ki: “Vedd müslüman bir adamdı. Kavmi arasında çok seviliyordu. Ölünce Bâbil diyarında kabrinin etrafında toplandılar ve feryadı figan ettiler. İblis onların feryadını görünce bir insan suretine girdi ve dedi ki: “Sizin bu adama bağırarak ağladığınızı görüyorum. Ben, size onun bir resmini yapayım da onu meclislerinizde bulundurup görünce kendisini hatırlayın.” Onlar “peki” dediler ve şeytan onun tasvirini yaptı. Onlar da bu tasviri meclislerine yerleştirdiler ve onu sürekli hatırlıyorlardı. Şeytan onu hatırlayıp andıklarını görünce dedi ki: “İster misiniz sizin her birinizin evinde onun timsalini yapıp onu eve koymanızı ve görünce hatırlamanızı sağlayayım?” Onlar “peki” dediler. Böylece her hane halkı için bir heykel yaptı. Onlar da bunu kabullendiler ve gördükçe kendisini hatırlıyorlardı. Sonra çocukları yetişti, onlar da bunların yaptıklarını gördüler. Nihayet nesil değişti, onu hatırlamayı bıraktılar ve Allah'tan başka ibadet edilen putlar haline getirdiler. Allah'tan başka ilk ibadet edilen put Vedd adı verilmiş olan puttur.”
Bunun için Müslüman şeytan için bir kapı olabilecek her şeyde dikkatli olup takvayı seçmesi lazım. Suret yapıp suretleri yaşatmak bizim yolumuz değildir. Bu kendisini suretlerle teselli eden batıl ehlinin yoludur. Bizim yolumuz kanımızla dinimizi yaşatmaktır.
“Mü’minlerin içinde Allah'a verdikleri ahde sadakat gösteren nice erler vardır. Kimisi adağını ödedi (canını verdi), kimisi de beklemektedir. Onlar, ahidlerini hiç değiştirmediler.” (El-Ahzab, 23) -Allah-u Âlem-
Allah’a hamd ve Rasûlü Muhammed’e salât ve selam olsun. Davamızın sonu âlemlerin Rabbi olan Allah'a hamd etmektir.