326: Tağut'un Arkasında Namaz
Aleykum selam ve rahmetullahi ve berekatuhû. Hamd âlemlerin rabbi olan Allah’a, salât ve selam efendimiz Rasûlullah’a, ehli beytine, ashabına ve yolunu takip eden mü’minlere olsun.
Değerli kardeşim, sorun kapalı ve umumi bir sorudur. Tam olarak tağuttan neyi ve kimi kasdediyorsun belli değildir. Cevabımda genel olacak ve belki tam istediğin şekilde olmayacaktır. Yine de imkan dahilinde sana cevap vermeye çalışacağım.
Önce tağutu tanıtayım sonra cevaba geçeyim.. Allah-u Teâlâ'nın insanoğlundan ilk istediği şey sadece Allah'a ibadet edip tağuttan uzaklaşmak ve inkâr etmektir. Bunun için peygamberler göndermiş ve bunun için kitaplarını indirmiş, ahiretteki kurtuluşu buna bağlamıştır. Kişinin Müslüman olabilme şartlarından ilki, tağuta iman etmemek, ibadet etmemek, desteklememek ve reddedip uzaklaşmaktır. Allah’u Teâlâ şöyle buyurur:
وَلَقَدْ بَعَثْنَا فِي كُلِّ أُمَّةٍ رَّسُولاً أَنِ اعْبُدُواْ اللَّهَ وَاجْتَنِبُواْ الطَّاغُوتَ
"Şüphesiz ki biz, her ümmete Allah'a ibadet edin ve tağuttan sakının diye bir peygamber gönderdik." (Nahl, 36)
Tağutun kısaca tanımını Selef âlimleri şu şekilde yapmışlardır: Küfürde ve zulümde haddini aşmış her şey tağuttur. Bu şeytan, kâhin, sihirbaz, put olduğu gibi razı olup kendisine ibadet edilen veya insanlara Allah'ın kanunları dışında kanunlar koyan veya o kanunlarla hükmeden kişilerde olabilir.
İmam Malik ve İmam Leys (rahimehullah) derler ki: “Tağut, Allah’ın dışında ibadet edilen herşey demektir.”
İmam Mücahid (rahimehullah) derki: “Tağut, hükümlerine müracaat edilen, lider konumunda olup insan kılığında şeytandır.”
İbni Kayyım (rahimehullah) şöyle tarif eder:
"Tağut; kendisine ibadet edilme, bağlanılma ve itaat edilme noktasında haddini aşan kul demektir. İnsanların tağutu, Allah ve Rasûlü’nün kanunlarıyla hükmetmeyen, Allah’tan başka kendisine muhakeme olunan, ibadet edilen ve Allah’ın emrine dayanmaksızın, Allah’a itaat etmeksizin kendisine tabi olunanlardır. Bunları düşünür ve insanların durumlarına bakarsan, insanların çoğunun Allah’a değil tağutlara ibadet ettiğini!, Allah ve Rasûlü’nün hükümlerine değil tağutların hükümlerine muhakeme olduklarını!, Allah ve Rasûlüne değil, tağuta itaat edip tabi olduklarını görürsün!."
Seyyid Kutup (rahimehullah) şöyle tarif eder:
"Tağut, sağ duyuya ters düşen, gerçeği çiğneyen, Allah'ın kulları için çizdiği sınırı aşan düşünce, sistem ve ideoloji anlamına gelir."
Bu mukaddimeden sonra Cuma namazına çağırılan kişiden kasıt kimdir? Küfürde haddini aşmış bir devlet başkanımı? Yoksa küfrün kanunlarıyla hükmeden bir idarecimi? Yoksa gaybtan haber veren bir kahin mi? Yoksa razı olması şartıyla kendisine ibadet edilen bir şeyh mi? Yoksa sihir yapan bir büyücümü?
Bu sayılanlardan biri ise, ona inanıp onu meşru gören kişiler ister Cuma namazına çağırsınlar ister çağırmasınlar imanları sahih değildir.
Eğer bu bahsedilen kişi yani tağut yukarıda bahsedilen tiplerden bir insan olursa ve onu meşru görmeden, onu desteklemeden korku sebebiyle ona veya devlete takiyye yapma amacıyla çağırmışlarsa, çok ciddi ve tehlikeli bir iş işlemişlerdir. Onu çağırmak haramdır. Onun arkasında namaz kılınmaz. Namaz batıldır.
Eğer Cuma namazına çağırılan kişi hakkı gizleyen, tağutları savunan bel’am tipli bir hoca ise ve tağuttan kasdın bu ise, onu Cuma hutbesine ve namaz kıldırmaya çağırmak caiz değildir. Bu kimseden ne Cuma hutbesi dinlenir nede arkasında namaz kılınır. Korku amacıyla arkasında namaz kılan kişiler tevbe edip namazlarına yeniden iade etsinler.
Rabbim cümlemizi tağutları reddeden ve onların yıkılışı için cihad eden kullarından eylesin.
Allah’a hamd ve Rasûlü Muhammed’e salât ve selam olsun. Davamızın sonu âlemlerin Rabbi olan Allah'a hamd etmektir.