Şehid Usame'nin Ailesine Vasiyeti
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
السلام عليكم ورحمة الله وبركاته
Bu vasiyeti yazarken aklıma her daim siz Anam ve Babam aklıma geldiniz. Sizleri Allah için çok seviyorum ama size her zaman söyledim, Allah’ı, Rasûlü’nü ve Allah’ın yolunda olan bu güzel, yüksek ve zirve olan cihadı daha çok seviyorum.
Anne Baba, Allah için sabredin, ben nasıl Rabbime kavuştu isem, sizde bir gün gelir emaneti(canınızı) teslim edersiniz. Vallahi ben ne yaptıysam ahiretim için yapmak istedim. Beni, alemi ve her şeye sahip olan Rabbime bir can vermek çok bir şey değil, vallahi on canım olsaydı ve sekiz oğlum veya dört oğlum olsaydı hepsini Allah yolunda şehid verdirirdim hiç gözümü kırpmadan! Çünkü o öyle bir Rabb ki öyle bir ilah ki her şey ile ona kurban olunur.
Ve siz ailem ve kardeşlerim, Allah’tan korkun! Vallahi ben geldim ve sizin nasıl zelil ve nasıl darlıkta yaşadığınızı gördüm. Çünkü Allah (azze ve celle) şöyle buyuruyor:
وَمَنْ أَعْرَضَ عَن ذِكْرِي فَإِنَّ لَهُ مَعِيشَةً ضَنكًا وَنَحْشُرُهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ أَعْمَى
“Kim de beni anmaktan yüz çevirirse şüphesiz onun sıkıntılı bir hayatı olacak ve biz onu, kıyamet günü kör olarak haşredeceğiz.” (Taha Suresi, 124. Ayet Meali)
Sizin oradaki yaşantınız Allah zikrinden uzak, ve buna binaen Allah (azze ve celle) sizlere ayette geçtiği gibi dar geçimli ve mutsuz bir hayat vermiş, Allah’tan korkun mücahidlere ve Allah yolunda yapılan cihada konuşmaktan ve gıybet yapmaktan Allah’tan korkun, bu sözlerim bunları yapanlar için!
Siz her nasıl kabul etmezseniz bile, bu cihad durmayacak. Ama unutmayın ki Allah (azze ve celle) sizlere, bizlere ve kimseye muhtaç değil, vallahi ben, bu cümleyi yazarken karşımda sizlerin bana; “tabi ki Allah’ın kimseye ihtiyacı yok” dediğinizi duyar gibiyim.
Ama sadece diyorsunuz, idrak etmiyorsunuz…
Allah (azze ve celle) şöyle buyuruyor:
وَمَن يُرِدْ ثَوَابَ الدُّنْيَا نُؤْتِهِ مِنْهَا وَمَن يُرِدْ ثَوَابَ الآخِرَةِ نُؤْتِهِ مِنْهَا وَسَنَجْزِي الشَّاكِرِينَ
“(Ölüm), belli bir süreye göre yazılmıştır. Her kim, dünya nimetini isterse, kendisine ondan veririz; kim de ahiret sevabını isterse, ona da bundan veririz. Biz şükredenleri mükâfatlandıracağız.” (Ali imran Suresi, 145. Ayet meali)
“Kim de beni anmaktan yüz çevirirse şüphesiz onun sıkıntılı bir hayatı olacak ve biz onu, kıyamet günü kör olarak haşredeceğiz.” (Taha Suresi, 124. Ayet Meali)
Ve başka bir ayette diyor ki:
تُرِيدُونَ عَرَضَ الدُّنْيَا وَاللّهُ يُرِيدُ الآخِرَةَ وَاللّهُ عَزِيزٌ حَكِيمٌ
“Siz geçici dünya malını istiyorsunuz, halbuki Allah (sizin için) ahireti istiyor. Allah güçlüdür, hikmet sahibidir.” (Enfâl Suresi Suresi, 67. Ayet Meali)
Artık siz bilirsiniz, nereyi tercih etmek isterseniz ona göre hesap vereceksiniz!
Ve Kerem abi, Allah için benim taziyeme çadır açmayın, senin ismini zikrettim. Çünkü; eminim bu vasiyetimi sen yerine getirirsin. Kimse benim için işinden gücünden ve dünyasından uzak durmasın. Hele benim için hiç bir şey yapmasınlar, çünkü o çadır daha önce kuruldu ama benim için değildi, ben her şeyi gördüm orada. Neyse daha fazla konuyu açmak istemiyorum, son söyleyeceğim sözler; Allah için herkes bana hakkını helal etsinler, ben herkese hakkımı helal ediyorum.
Özellikle Anam ve Babam, Allah için bana hakkınızı helal edin sizin güzel ellerinizden öperim ve sizi Allah’a emanet ediyorum ve Vallahi Vallahi! O sizi kimseye muhtaç etmeyecek kadar Kadir (her şeye gücü yeten)’dir, her şeye kadir olandır.
السلام عليكم ورحمة الله وبركاته