Sâlih Rüyâlar
بسم الله الرحمن الرحيم
Muhakkak ki rüyâ, Nebimiz (sallallahu aleyhi ve sellem)'in de haber verdiği üzere özellikle ahir zamanda müjdeleyici sebeplerden biridir.
Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur; "Peygamberlikten sadece müjdeciler kalmıştır" dediler ki; "Müjdeciler de nedir?" Nebi; "Salih rüyâlardır" diye cevap verdi.
Yine Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem)'in buyurduğu gibi; "Zaman yaklaştıkça, müminin rüyâsı, neredeyse hiç yalan söylemeyecek. Müminin rüyâsı, peygamberliğin kırkaltı parçasından bir parçadır"
Peygamberlikten bir parça olan şey yalan söylemez. Bu Allah'ın mümin kullarına olan rahmetinden biridir. Özellikle de bu rüyâlar, sıkıntının çoğaldığı, kapıların kapandığı ve rahatlık günlerinin beklendiği vakitlerde yolda kalmış susuz kişiye verilen soğuk su gibi gelir.
Önemli bir uyarı
- Bu rüyâların kesinlikle hüküm koyma konusunda hiçbir müdahalesi yoktur. Bunlar herhangi bir hüküm koyup, kaldıramaz. Hükümler, tek ana kaynağından alınır. O da Kur’an’ı ve Sünnet’i içine alan vahiydir.
- Ve yine rüyâların ispatı ve tabirleri, zan üzere bina edilmiştir. Bu Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem)'in de kendisine verdiği isim gibi müjdeleyici birer sebep olmaktan çıkmaz. Bu isim rüyâlara sürekli eşlik eder ve ondan ayrılmaz.
Bu yazacağım şeyler Allah'ın bana hapiste iken bahşettiği birer müjdeler idi. Bende genel olarak mücahid kardeşlerimin rablerine olan tevekkülleri, istekleri, doğrulukları ve dinçlikleri artması amacı ile bu konuda onları da bu müjdelerde ortak kılmak istedim.
Aynı zamanda ben şu hadisi de iyi biliyorum: "Kim görmediği rüyâyı görmüş gibi anlatırsa, kıyamet günü iki arpa tanesini birbirine bağlamak ile zorunlu kalacak fakat asla onları birbirine bağlayamayacaktır." ve yine şu hadisi de biliyorum: "Yalanların en büyüğü, kişinin görmediği (rüyâyı) gördüm demesidir."
Anlattıklarım doğru ve hak olmasaydı anlatmazdım. Zira kendimi böyle bir tehlikeye atmaktan Allah'a sığınırım.
Birinci Rüyâ
Bu rüyâm biraz kısadır. Rüyâmda Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)'in başında beyaz bir sarığı ile minberde hutbe verdiğini gördüm. Benim hutbesinden ezberlediğim bölümde son günlerde yaşanan olaylardan bahsediyor ve şöyle diyordu; "Bu son olaylarda akıtılan kanların hepsi kıyamet günü benim boynumda olacaktır." Sonrada elini boynunun üzerine koydu.
İkinci Rüyâ
Bu rüyâm biraz daha uzundur. Ancak ben bunun sadece bir bölümünü anlatacağım. Ben rüyâmda gökten bir ses işitiyordum. İçime doğan şeylere göre o ses Davud (aleyhisselam)'ın sesi idi. O ses sürekli mücahidlere; "Sabredin! Siz hak üzeresiniz. Sabredin! Siz muzaffer olacaksınız. Sabredin! Siz hak üzeresiniz. Sabredin! Siz muzaffer olacaksınız." diyor ve sürekli tekrarlıyordu.
Sonra bir odaya girdim. Odada Şeyh Hamûd B. Uklâ'yı gördüm. Şeyh, çok güzel yüzlü idi ve kör de değildi. O veya semadan işittiğim bir ses bana şöyle dedi: "Allah’u Teâlâ diyor ki; Sanki Mücahidler Allah'a çok dua edip duaları kabul olunmadıklarından dolayı üzüntülüler." Sonrasında çok daha açık bir sesi şöyle derken işittim; "Onlardan razı olmam ve onlara ebedi olarak kızmamam onlara yetmez mi? Size istediğiniz zaferi ve daha fazlasını vereceğim."
Allah'tan bize ve bütün müslüman kardeşlerimize rahmet etmesini, bizi hak üzere tutup yoldan saptıran arzular ve fitnelerden korumasını ve onunla karşılaşıncaya kadar ayaklarımıza sebat vermesini isitiyoruz.
Bizi salih dualarınızda unutmayın.
Tercüme: Abdullâh Bin Ravâha