38: Aşure Günü, Muharrem Orucu
Aleykum selam ve rahmetullahi ve berekatuhû. Hamd âlemlerin rabbi olan Allah’a, salât ve selam efendimiz Rasûlullah’a, ehli beytine, ashabına ve yolunu takip eden mü’minlere olsun.
Muhterem kardeşim, “aşure” kelimesi arapça “aşara” yani on rakamından gelmiştir. Abdullah Bin Abbas (radıyallahu anh) Nuh (aleyhisselam)’ın gemisi on Muharrem’de Cudi dağına oturmuş ve o günü Nuh (aleyhisselam) oruçla geçirmiştir demektedir.
Muharrem ayı bizim için önemli ve faziletli bir aydır. Muharrem ayı, haram olan dört aydan biridir. Bu haram olan dört ay; Zülkade, Zülhicce, Recep ve Muharrem aylarıdır. Hicri yılın başı yani birinci ayıdır.
عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ - رضى الله عنه - يَرْفَعُهُ قَالَ سُئِلَ أَىُّ الصَّلاَةِ أَفْضَلُ بَعْدَ الْمَكْتُوبَةِ وَأَىُّ الصِّيَامِ أَفْضَلُ بَعْدَ شَهْرِ رَمَضَانَ فَقَالَ «أَفْضَلُ الصَّلاَةِ بَعْدَ الصَّلاَةِ الْمَكْتُوبَةِ الصَّلاَةُ فِى جَوْفِ اللَّيْلِ وَأَفْضَلُ الصِّيَامِ بَعْدَ شَهْرِ رَمَضَانَ صِيَامُ شَهْرِ اللَّهِ الْمُحَرَّمِ»
Ebu Hureyre (radıyallahu anh) dediki; Râsulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’e soruldu: “Farzdan sonra en faziletli namaz ve Ramazan ayından sonra en faziletli oruç hangisidir?.
Dedi ki: Farz namazından sonra en faziletli namaz, gece yarısı kılınan (Teheccüt) namazıdır. Ramazan ayından sonra tutulan en faziletli oruç, Allah’ın Muharrem ayında tutulan oruçtur.” (Müslim)
Allah’u Teâlâ Muharrem ayı dışında hiçbir ayı kendisine nisbet etmemiştir. Bu, Muharrem ayının faziletine işaret etmektedir. Bu ayda tutulan oruçların fazileti büyüktür.
Muharrem ayının onuncu gününde oruç tutmak sünnettir.
عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ ، رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُمَا أَنَّ النَّبِيَّ صلى الله عليه وسلم لَمَّا قَدِمَ الْمَدِينَةَ وَجَدَهُمْ يَصُومُونَ يَوْمًا يَعْنِي عَاشُورَاءَ فَقَالُوا هَذَا يَوْمٌ عَظِيمٌ وَهْوَ يَوْمٌ نَجَّى اللَّهُ فِيهِ مُوسَى وَأَغْرَقَ آلَ فِرْعَوْنَ فَصَامَ مُوسَى شُكْرًا لِلَّهِ فَقَالَ أَنَا أَوْلَى بِمُوسَى مِنْهُمْ فَصَامَهُ وَأَمَرَ بِصِيَامِهِ.
Abdullah bin Abbas (radıyallahu anh) dedi ki: “Râsulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Medine’ye geldiği zaman (Yahudilerin) bir gün yani Aşure gününü oruçla geçirdiklerini gördü. Dediler ki: Bu büyük bir gündür. Bugünde Allah’u Teâlâ Firavun hanedanını denize batırmış ve Musa (aleyhisselam)’ı kurtarmıştır. Musa (aleyhisselam) bu günde Allah’a şükretmek amacıyla oruç tutmuştur. Dedi ki: Ben Musa’ya onlardan daha evlayım. O gün oruç tuttu ve tutulmasını emretti.” (Buhari)
Fazileti ile ilgili olarak efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
صِيَامُ يَوْمِ عَاشُورَاءَ أَحْتَسِبُ عَلَى اللَّهِ أَنْ يُكَفِّرَ السَّنَةَ الَّتِى قَبْلَهُ
“Aşure gününde ki oruç, umarım bir önceki seneye keffaret olur.” (Müslim)
Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) Yahudilere muhalefet etmek için şöyle buyurmuştur: “Gelecek yıl olunca Allah’ın izniyle dokuzuncu günü oruçla geçireceğiz.” Fakat efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) öbür seneye ulaşamadan vefat etmiştir.
Yahudilere muhalefet etmek amacıyla onuncu gününden önceki günü veya sonraki günü oruçla geçirmek gerekir.
İbni Kayyım (rahimehullah) oruçla ilgili olarak derki: Bu orucun üç mertebesi vardır.
- Bir önceki günü ve bir sonraki günü oruç ile geçirmek. En faziletlisi budur. Yani toplam üç gün. (9, 10, 11)
- Onuncu günle beraber dokuzuncu günde oruç tutmak. Birçok ilim ehli bunu tercih eder.
- Sadece onuncu günde oruç tutmak.
Onuncu günü sadece tutmakta bir sakınca yoktur. İslam Şeyhi İbni Teymiye (rahimehullah) şöyle demektedir: “Sadece onuncu günde oruç tutmak mekruh değildir.”
Sünnette aşure pişirip dağıtmak yoktur. Bid’at kısmına girer. Çünkü o gün bizim için bayram değildir. Bizim iki bayramımız vardır. Ramazan ve Kurban bayramı. Ama ibadet amacıyla değil de adet amacıyla bir tatlı çeşidi olarak aşura yapılırsa inşallah bir sakıncası yoktur. Ancak bidatin yayılmaması ve fazilet zannedilmemesi babından onuncu günde pişirmemek, başka bir vakit tercih etmek daha doğrudur. Allah’u Teâlâ en iyisini bilendir.
Allah’a hamd ve Rasûlü Muhammed’e salât ve selam olsun. Davamızın sonu âlemlerin Rabbi olan Allah'a hamd etmektir.