Kandil Simidi
بسم الله الرحمن الرحيم، الحمد لله رب العالمين، والصلاة والسلام على رسولنا محمد وعلى آله وصحبه أجمعين
Mevlid, Regaib, Miraç ve -selef arasındaki ihtilaftan sahih olan görüşe göre- Berat kandili diye adlandırılan geceleri tazim edip kutlamak/ihya etmek; bu gecelere özel olarak ‘ibadettir, sevaptır’ diye yapılan herbir iş (örneğin; namaz kılmak, zikretmek, Kur’ân okumak, tevbe-istiğfar etmek, bu gecelere has toplanıp dini bir konuda sohbet/ders yapmak, mevlütler, kasideler okumak, konferanslar, seminerler, programlar düzenlemek, ziyaretleşmek, sözlü veya yazılı tebrik gibi) bid’at olduğu için -velev ki sevaptır niyeti olmayıp sadece adet diye olsa bile- bu gecelerin sembollerinden biri olan, bu geceler münasebetiyle yapılan kandil simidini ikram/hediye olarak kabul etmek, satın almak, iş/meslek icabı imal etmek ve satmak -ki bazıları kandil simidi yemenin sevap olduğuna inanmaktadır!-, bütün bunlar bu geceleri tazim edip kutlama bid’atının yaşamına ve yayılmasına yardımcı olmak/katkı sağlamak, bu bid’ata rıza göstermek ve bu günleri kutlayanlara benzemek anlamına geldiği için sakınılması gereken işlerdir.
Dolayısıyla birisi bu gecelerden birinde bize bu simidi ikram veya hediye etse bunu yumuşak bir üslupla kabul etmemeli, yememeli ve fırsat varsa kabul etmeme nedenini güzel bir şekilde anlatmalıyız. Ancak ikramı kabul etmediğimiz takdirde daha büyük bir mefsedetin meydana gelmesinden korkuyorsak, mesela ikram sahibinin bizden soğumasından ve böylece davete zarar gelmesinden endişe edersek bu geceleri kutlamanın bid’at olduğunu belirtmek kaydıyla kabul edebilir, yiyebiliriz. Kabul edip bu kimseden ayrıldıktan sonra ise evla olan bunu yemememiz, ailemize ve çocuklarımıza yedirmememiz ve bir ihtiyaç sahibine vererek elden çıkarmamızdır. Aynı şekilde kabul etmediğimiz halde bir şekilde bu simit bize ulaşmış ise de (mesela hükmünü bilmediği için çocuğumuz kabul edip veya satın alıp getirmişse de) evla olan yememek, yedirmemek ve elden çıkarmaktır. Ta ki bu günleri kutlayanlara benzeme durumu söz konusu olmasın. Lakin simit elden çıkarılamayıp heba olacaksa o halde elbette ki yenmelidir. İbn Bâz (rahimehullah) şöyle söylemiştir: “…Eğer yemeklerini daha büyük bir mefsedeti engellemek için kabul etmişsen onu yeme, yedirmek gayesiyle fakirlere ver, lakin onlara bu yemek şu şu münasebet sebebiyledir veya falancanın yanından diye haber verme.”
Bu söylediklerimiz sadece kandil simidi için geçerli olmayıp bid’at olan herhangi bir kutlamaya özel olarak dağıtılan, ikram veya hediye edilen bütün mübah yemekler, içecekler, tatlılar ve her türlü eşya için de geçerlidir.
Ve’l-hamdu lillâhi Rabbi’l-âlemîn.